İSTANBUL AKVARYUM
Luna Organizasyon Hale Oylumlu' nun daveti üzerine katıldığım İSTANBUL AKVARYUM gezisi tek kelime ile büyüleyiciydi...Özellikle ç...
http://mutfakvetatlar.blogspot.com/2014/12/istanbul-akvaryum.html
Luna Organizasyon Hale Oylumlu' nun daveti üzerine katıldığım İSTANBUL AKVARYUM gezisi tek kelime ile büyüleyiciydi...Özellikle çocuklarınız için harika bir ortam...Ve işte
İNDİRİM KUPONU!!!
Bu kupon ile her bir kişi bir indirimli giriş elde edecektir. Çocuklar için de kupon basılması ve gişeye teslim edilmesi gerekmektedir.
Birden fazla çıktı alarak istenilen sayıda yetişkin ve çocukla indirimli giriş yapılabilir
İNDİRİMLİ GİRİŞ TALEP EDİLMESİ İÇİN GİŞEYE MUTLAKA BU GÖRSELİN ÇIKTISI TESLİM EDİLMELİDİR!
Gezimizden bir kaç kare...
Özellikle çocuklar çok eğlendiler :)
İSTANBUL AKVARYUM FLORYA
Dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum, İstanbul’un en yeni cazibe merkezi... 22 bin metrekare büyüklüğe, 6.800 metreküp su kapasitesine, 1.2 kilometrelik gezi parkuruna ve 1.000 metrekarelik büyüklüğüyle rakipleri içerisindeki en büyük Yağmur Ormanı alanına sahip İstanbul Akvaryum, konsepti ve birbirinden farklı 16 tematik alanı ile eşsiz bir deneyim vaat ediyor. Ziyaretçilerin coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz ile başlayan ve Pasifik’e kadar uzanan bir yolculuk yapabildiği İstanbul Akvaryum’daki alanların temalandırmasında o alanın kültürel, tarihsel ve mimari özellikleri, buna uygun dekoratif unsurlar, interaktif oyunlar, filmler ve alan hakkında detaylı bilgilerin verildiği görsel grafikler yer alıyor. İrili ufaklı 64 adet tankı ve içindeki binlerce çeşit canlıyı görme fırsatı sunuyor.İstanbul Akvaryum; hacmi, içerisinde barındırdığı 1.500’den fazla canlı çeşidi ve gezi güzergahındaki aktiviteleriyle dünyanın en büyük tematik akvaryumu olma özelliğine sahip...İstanbul Akvaryum’da ayrıca canlıların doğal ortamlarına en yakın koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için 15.000 metrekarelik bir bakım ve uyum ünitesi de yer alıyor. İstanbul Akvaryum içerisinde yer alan canlılar, su kalitesi parametrelerinin, habitatın, türlerin birbirine uyumlarının ve özel beslenme şekillerinin göz önünde bulundurulduğu doğal habitatlarına oldukça benzer bir ortamda tutuluyor.
KARADENİZ
Bu alanda Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi, dekorasyonun ana unsurlarını oluşturuyor..Gemi maketinin içinde, suyun tuzluluğunun ve azot
değerlerinin batıkların korunmasına etkisini gösteren bir oyun ve hayvan
pasaportu oyunu yer alıyor.Geminin arkasındaki grafik panellerin birinde
animasyon ve gerçek görüntülerden oluşan İstanbul Akvaryum için özel olarak
hazırlanmış masalsı kısa filmin gösterildiği ekran, diğer grafik panellerde ise
Karadeniz’in oluşumu ve Karadeniz’de yaşayan canlılar hakkında bilgiler
bulunuyor. Karadeniz tankında Sivruşka, Rus Mersini, Karadeniz Alası yer alıyor.
Zeminin bir bölümü cam panellerden oluşuyor. Buradan hem İstanbul Boğazı’nda hem de Cebelitarık Boğazı’nda yer alan canlıları gözlemleyebiliyoruz. Yolun iki tarafındaki tanklar ve bu tankların duvarla birleşen kısmındaki platformlar üzerine kurulan özel aydınlatmalı maketler, Anadolu ve Avrupa yakasındaki mimari eserleri tanıtıyor.Boğaz’da yaşayan başlıca balık türlerini istavrit, lüfer, hamsi, sinarit, çipura, tekir, levrek olarak sayabiliriz. Zengin balık çeşitleri hızla azalsa da, beslenme ve üreme merkezi olarak Boğaz önemli bir bölgedir. Karadeniz ve Marmara Denizi arasında bir su koridoru olan Boğaz, haliyle su sıcaklıkları ve tuzluluk oranları farklı bu iki ekosistemden de etkilenir. Atlantik Okyanusu’ndan Karadeniz’e göç eden balıkların güzergahıdır…
Bu alanda Marmara Bölgesi’nin en
önemli tarihi unsurlarından biri olan
Kapalıçarşı’nın eşsiz mimarisi vurgulanıyor. Kapalı Çarşı, dünyanın en büyük ve
en eski, üstü kapalı çarşısıdır.
Kapalıçarşı bitiminde akvaryumun en büyük
tankı olan ana tankı görebiliyoruz.
Köpekbalıkları ve vatozların içerisinde
bulunduğu ana tank 4.000 metreküpü aşkın su hacmine sahip.
200 m2 alan içersinde tarihten günümüze
İstanbul’un önemli mimari eserlerinin bulunduğu bir kolaj çalışmasının yer
aldığı ana tankın yüzeyinden Marmara Denizi’ne bakıyoruz. Atlantik ve Pasifik
okyanuslarına ait balık türlerinin ve canlıların yer aldığı bu tankı, alt katta
360° olarak etrafında gezeceğiz. Her bölümü farklı dekore edilmiş bu tankta,
Atlantik ve Pasifik’e özel kum ve kaya oluşumlarını gözlemleyebilirsiniz.
Görmüş olduğunuz geminin içine gireceğiz.
Ana tankın önünde 60 kişilik bir seyir alanı ve
engelli asansörü yer alıyor.
Marmara Denizi’ne adını veren, içindeki mermer adasıdır. Atina Akropolü
ve Bergama Sunağı gibi antik yapıların inşa edildiği malzeme olan beyaz mermer,
bu adadan gelmiştir. Marmara tankının yaaktadır.
Marmara Denizi’nde yaşayan başlıca balık türleri, kırmızı bantlı mercan,
çipura, kırlangıç, papağan balığı, mezgit, pembe sinarit, pisi balığıdırnında,
Marmara mermerinin işlenmemiş ve işlenmiş hali bulunur.
ÇANAKKALE BOĞAZI
Bu alanda bizleri, bölgenin
önemli tarihsel simgelerinden biri olan Truva Atı
karşılıyor. Bu at, Çanakkale Boğazı ve Truva Savaşı ile ayrılmaz bir
bütünü temsil ediyor
Çanakkale Boğazı’ndan geçer gibi eğimli
duvarlarında Lightbox teknolojisi kullanılarak aydınlatılmış Çanakkale
bölgesinden fotoğrafların ve tavanında gerçek bir tankın yer aldığı tünelden
geçiyoruz. Tünelin duvarındaki ışıklı panolar, Çanakkale Boğazı tarihini,
coğrafyasını ve balıklarının dünyasını tanıtıyor. Tavandaki akvaryumda karagöz,
istavrit, tekir, kemane gibi balıklar bulunuyor.
EGE
Teması Antik Ege uygarlıkları, Su altı arkeolojisi, Yenikapı batıkları ve
Osmanlı denizciliği olan Ege Alanı’nda bizi Denizler Tanrısı Poseidon
karşılıyor.
Ege, MÖ 3000’li yıllarda Yunan Mitolojisi’nin
doğduğu bölgedir. Mitolojide doğa güçlerinin kişiselleştirilmesi önemli bir rol
oynardı. Bunlardan biri olan Denizlerin Tanrısı Poseidon’un Marmara mermerinden
yapılmış olan üç dişli zıpkınıyla heykeli bu alanda bulunuyor.
Ayrıca Osmanlı’da Akdeniz’in önemli denizcilerinden biri olan Barbaros
Hayrettin Paşa’nın balmumu heykeli bulunuyor ve arkasındaki duvarda Osmanlı
Denizciliği hakkında bilgi veriliyor.
İstanbul Akvaryum için özel olarak
hazırlanmış Ege’yi anlatan kısa film de tankın karşısındaki duvarda bulunan
ekranda gösteriliyor.
Ege Alanı’nda papaz balığı, iskorpit,
müren gibi balıklar bulunuyor.
SEYİR TERASI
Ege Alanı’ndan çıkınca muhteşem deniz manzarasını
seyredebileceğiniz Seyir Terası’mıza giriyoruz.
Terasımızda bulunan dürbünlerimizi
kullanarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Seyir terasımızı geçince hemen karşımızda
bulunan oyun ile vakit geçirebilirsiniz. Zamanla yarışarak ekranlarda yer alan
canlıların isimlerini butonlara basarak bulmalısınız.
Dilerseniz merdivenle, ya da asansör ile
geziye devam edebilir, ya da Sütiş restoranda keyifli bir yemek molası
verebilirsiniz.
Girişte bizleri karşılayan heykel, kanalı yapan Fransız Mühendis
Ferdinand De Lesseps’e ait...
·Süveyş Kanalı ile ilgili ilginç bilgilerin yer aldığı bir pano ve bilgi
çarkı bulunuyor. Çarkı çevirerek bu bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bu alanın bir duvarı Suez Neptune, kanaldan geçen bir tankerle birebir
aynı ölçüdedir. Dokunduğunuzda gemi motorlarının çalışması dolayısıyla oluşan
titreşimi hissedebilirsiniz.
Alanda, kanal inşaatı hakkında daha fazla bilgi edinilebilecek
interaktif bir maket bulunuyor. Makette Süveyş Kanalı’nın inşaası 3 aşamalı
olarak yer alıyor. İlk aşama kanalın yapımına başlandığı zamanı, ikinci aşama
kanalın suyla ilk buluşmasını, üçüncü aşama ise kanalın gemi ile buluştuğu
zamanı anlatıyor
ANTARTİKA
Bu alanda yaklaşık 2 metre yüksekliğinde gerçek bir buz kütlesi yer alıyor.
Lütfen dokunun
Karbondioksit yoğunlaşmasının küresel ısınmayı nasıl etkilediği ve bizi
daha nelerin beklediği, resimli panolardan görülebilir ve ayrıca interaktif
masa kullanılabilir. Bu masada kol çevrildiğinde, günümüzden başlayarak geleceğe
doğru tarih ilerledikçe, buzulların erimesi ve suların yükselmesi ile hangi
şehirlerin sular altında kalacağı görülebilir.
Duvarların içine yerleştirilen ışıklı panolardan da küresel ısınma ve
kutuplar ile ilgili bilgi alınabiliyor.
KIZILDENİZ
Bu alanda Kızıldeniz’in renkli sualtı yaşamı
sergileniyor. Mısır ve Cibuti arasındaki rengarenk sualtı dünyasıyla
karşılaşılıyor ve tavandaki gözetleme kabarcıkları sayesinde su altından
balıkları izleme şansına sahip olabilirsiniz.
Alanın temalandırması sayesinde sualtında dolaşıyormuş gibi
hissedebilirsiniz.
Kızıldeniz’in suyu tuzlu ve ılıktır.
Buraya taze su getiren bir tek nehir bile olmadığından buharlaşma çok yoğundur.
Böyle bir ortam ancak belirli bir canlı için ideal yaşam alanıdır; mercan.
Mercan dünyasının tanıtıldığı mercan masası bu alanın ortasındadır. Mercan
masasından maket mercanlar detaylı incelenebilir ve masanın ortasında yer alan
filmde yaşamları hakkında bilgi edinebilirsiniz
AKDENİZ
Akdeniz’de yer alan kireç yönünden zengin İnsuyu ve
Damlataş mağaralarının özellikleri kullanılarak oluşturulan bu alandaki
tanklarda Akdeniz’e özgü canlıları gözlemleyebiliriz. Mağaralardaki ışık
oyunlarına benzer aydınlatmalar ve ses efektleri sayesinde dev bir mağaradaymış
gibi hissedebilir, sarkıtların ve kayaların arasında dolaşabilirsiniz.
Çocuklar için ufak mağaraların da olduğu bu
alanda, Akdeniz’i anlatan görsellerin olduğu ışıklı panolar ve kısa bir filmin
gösterildiği ekran bulunuyor.
Akdeniz’i Atlantik Okyanus’u ile birleştiren Cebelitarık Boğazı,
akvaryumun da önemli geçiş noktalarından biri.
Alana girerken ziyaretçileri eski Yunanlıların mitolojik kahramanı
Herkül heykeli karşılıyor. Efsaneye göre Herkül’ün Eurystheus’un hizmetindeyken
yapmak zorunda kaldığı 12 görevden biri olan Atlas dağlarını tırmanmak yerine
elindeki gürzü ile ikiye ayırarak Akdeniz ve Atlas Okyanusu arasındaki bağlantı
ortadan kaldırmış.
Aralarında grafik panellerin bulunduğu antik görünümlü sütunları takip
eden ziyaretçiler iki tarafı 6 metre yüksekliğindeki akrilik panellerden oluşan bir tünelden geçerek Doğu Atlantik
alanına ulaşıyorlar.
(İstanbul Boğazı’nın altındayız.)
DOĞU ATLANTİK
Doğu Atlantik
alanında okyanusa açılacağımız yolculuğa, Liberty gemisinde başlıyoruz. 2.Dünya
Savaşı sırasında Atlantik açıklarında torpido ile batırılan bir yük gemisinin
içindeyiz. Marmara alanında yüzeyden gördüğümüz Ana Tank’ın içinde gezmeye
başlıyoruz.
Bu alanda yer alan paslı borular,
kırılmış plakalar ve çalışmayan göstergeler, gıcırdama ve benzeri ses efektleri
sayesinde gerçek bir batık gemide geziyormuş gibi hissedebilirsiniz. Mors
alfabesinin kullanıldığı telgraf sistemini burada görebilirsiniz.
İki bölümden oluşan batık geminin eğik
tavanlı ikinci bölümünde mürettebat dinlenme alanı ve ambar, bu alanın bittiği
yerde ise 180 derece açılı akrilik bir tünel bulunuyor. Oldukça geniş olan bu
tünelden geçerken tankın içindeki köpekbalıklarını ve diğer canlıları da
izleyebilirsiniz.
ORTA ATLANTİK
Derin denizler hakkında bilginin ve bu
derinliklerde yaşayan balıkların maketlerinin bulunduğu bu alanda, büyüteçlere
konulmuş köpekbalığı dişi, ıstakoz kabuğu, deniz atı, deniz kestanesi gibi
canlıları inceleyebilir ve büyük gözlem camından köpekbalıklarını
izleyebilirsiniz.
İki adet 40 inch dokunmatik ekranın yer
aldığı interaktif masada, derin denizlerde yaşayan fener balığını ve viper
balığını detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Orta Atlantik’ten Batı Atlantik Alanı’na
geçerken gezinize ara verebileceğiniz 3 farklı kiosk alanımız bulunuyor.
Keyifli bir mola için Robert’s Cafe, Fun Föndü ya da Juice Planet’ten birini
tercih edebilirsiniz.
BATI ATLANTİK
Köpekbalıklarının anatomik yapısı hakkında bilgi veren dokunmatik interaktifin
olduğu bu alanda; bir köpekbalığının kas yapısı, iskelet yapısı ve kemik yapısı
anlatılıyor.
4
metreye 10 metre büyüklüğe, 22.5 ton ağırlığa ve yaklaşık 40 santimetre
kalınlığa sahip akvaryumdaki en büyük tek parça cam panel bu alanda yer alıyor.
Panelin hemen ardında Atlantik Okyanusu’na özgü kuru ve okyanusun
derinliklerinde patlamış bir volkandan sızan levhaları görebilirsiniz.
Bu akriliğin tam karşısında ise dev bir
köpekbalığı ve ondan kaçan onlarca balığın maketi yer alıyor.
Yerdeki projeksiyon animasyonu ise
harekete duyarlı oldukları için özellikle çocukların çok keyifli zaman
geçirmelerini sağlıyor.
Yine bu alandaki touchpool ile deniz
kestanesi, mavi yengeç, anemon gibi canlılara dokunmak mümkün.
PANAMA KANALI
Bu alanın sağ tarafı ise eğimli bir akrilikten
oluşuyor.
Kiosklar ve bilgi panoları aracılığı ile
Panama Kanalı, kanalın işleyişi ve bölgedeki sualtı yaşamına etkisi hakkında
bilgi veriliyor.
Panama kanalı, 1881 yılında
Ferdinard de Lesseps tarafından Süveyş
kanalı projesi başarıyla sonuçlanınca başladı. Ancak bu bölgedeki zor yaşam
şartları nedeniyle yaşanan ölümlerle sonlandırıldı. 1905 yılında ABD stratejik
sebeplerle kanal projesini üstlendi. 1914 yılında ilk buharlı geminin kanaldan
geçmesiyle de tamamlanmış oldu. O günlerde en modern mühendislik projesiyle
yapılan bu proje, küreselleşen dünyanın gerekliliklerine ayak uyduramadığından,
kanaldan geçen devasa konteynerlerin zarar görme tehlikesiyle eskisi kadar kullanılmıyor.
Bu alanın sağ tarafı ise eğimli bir akrilikten
oluşuyor.
Kiosklar ve bilgi panoları aracılığı ile
Panama Kanalı, kanalın işleyişi ve bölgedeki sualtı yaşamına etkisi hakkında
bilgi veriliyor.
Panama kanalı, 1881 yılında
Ferdinard de Lesseps tarafından Süveyş
kanalı projesi başarıyla sonuçlanınca başladı. Ancak bu bölgedeki zor yaşam
şartları nedeniyle yaşanan ölümlerle sonlandırıldı. 1905 yılında ABD stratejik
sebeplerle kanal projesini üstlendi. 1914 yılında ilk buharlı geminin kanaldan
geçmesiyle de tamamlanmış oldu. O günlerde en modern mühendislik projesiyle
yapılan bu proje, küreselleşen dünyanın gerekliliklerine ayak uyduramadığından,
kanaldan geçen devasa konteynerlerin zarar görme tehlikesiyle eskisi kadar kullanılmıyor.
NAUTİLİUS DENİZALTI
Jules Verne’in bilim kurgu
edebiyatı klasiği ‘Denizler Altında 20.000
Fersah’ adlı eserinde yarattığı Kaptan Nemo karakterinin denizaltı aracı
Nautilus’un içindeyiz. Bu alanın dekorasyonu ile yoğun ses ve aydınlatma
efektleri sayesinde, gerçek bir denizaltıda seyahat ediyormuş gibi
hissedebilirsiniz.
Alandaki ekrandan ziyaretçiler ile
konuşan bir kaptanın oynatıldığı filmde, inilen derinliklerdeki canlılar
hakkında bilgi verilirken, led aydınlatmalı göstergeler denizaltının kaç
metrede olduğunu gösteriyor.
Jilet balığı, denizatı, çam kozolağı,
kaya balığı gibi balıkları bu alanda görebilirsiniz.
İç bükey akriliklerimize
dokunabilirsiniz.
YAĞMUR ORMANLARI
Akvaryumdaki son alan bin metrekare büyüklüğündeki Yağmur Ormanı alanı... Anakaranın en büyük su deposu…
Yağmur ormanının girişinde sizi sarı
anakonda ailesi karşılıyor.
Alanın içinde dev canlı bitkilerden yapay
şelalelere, iguanalardan piranha balıklarına kadar türlü canlının olduğu bu dev
alanda sis ve belirli tanklar üzerinde yağmur efekti yaratılıyor.
Bu alanın en ilgi çeken canlısı olan
Kapibara, dünyanın en büyük kemirgen ailesine mensup. Hem suda hem karada
yaşayabilen bu tür Türkiye’ye ilk defa geldi. Bu alanda yer alan tüm bitkiler
gerçek ve hepsi Costa Rica’dan getirildi.
Kıvrımlı bir patika ile bodrum katından tekrar
zemin katına çıktığımız bu alanda ses efektleri de Yağmur Ormanı alanının
yaratacağı izlenimi güçlendiriyor.
İstanbul'a gittiğimde gezmiştim bende. :)
YanıtlaSilOldukça güzel bir etkinlik olmuş çocuklarda bolca eğlenmiş görünüyorlar, blogumada beklerim, Sevgiler
YanıtlaSilbende gitmiştim bi koez güzel walla
YanıtlaSilgüzel yer
YanıtlaSil